Markaların Sosyal Medyada Yaptığı 6 Yaygın Hata
- Berk Aydoğan
- 24 Kasım 2021
- Blog, Sosyal Medya
- Marka, Sosyal Medya, Yaygın Hata
- 0 Comments
Güçlü bir sosyal medya varlığı, şirketlerin yeni kitlelere ulaşmasına, sadık marka savunucuları oluşturmasına ve hatta satış yapmasına yardımcı olabilir. Bunun gibi potansiyel müşterilerle, her şekil ve büyüklükteki şirketin yollarını çevrimiçi bulmasına şaşmamalı.
Gerçek şu ki, bir sosyal medya sayfası başlatmak kolaydır, ancak onu tam potansiyeliyle kullanmak zordur. Çoğu zaman, sosyal medyada yeni olan şirketler, birçok markanın çevrimiçi ortamda tam potansiyellerine ulaşmasını engelleyen aynı birkaç tuzağa düşer.
İşte markaların sosyal medyada yaptığı en yaygın hatalardan bazıları ve bunlardan kaçınmak için yapabilecekleriniz:
#1: Eksik bir profile sahip olmak.
Eksik bir profile sahip olmak, birçok kaçırılmış fırsata yol açar. Biri profilinize bakacak kadar ilgileniyorsa, alanı tam potansiyeliyle kullanmadığınız için ilgisini kaybetmeyin!
Harika bir sosyal medya profili oluşturmak için markanızın tonu ve sesiyle tutarlı, bilgilendirici, ilgi çekici bilgiler sağlamaya odaklanın. Profil resminiz ve başlığınız için yüksek kaliteli resimler kullandığınızdan ve biyografinizin alakalı ve güncel kaldığından emin olun.
#2: Yanlış kalabalıkla konuşmak.
Yanlış kişilere ulaşıyorsa profilinizin ne kadar harika olduğunun bir önemi yoktur. Çabalarınızı, ürününüz, hizmetiniz veya içeriğinizle büyük olasılıkla ilgilenecek takipçiler edinmeye odaklayın.
Bunu yapmak için, hedef kitlenizi tanımlamanız ve çevrimiçi olarak nerede yaşadıklarını bulmanız gerekir. Örneğin, şirketiniz daha yaşlı bireylere ek ürünler satıyorsa, Instagram üzerinden Facebook’ta daha güçlü bir varlık oluşturmak isteyeceksiniz.
Doğru platformları daraltın ve çabalarınızı oraya odaklayın. Kendinizi çok ince yaymaktansa, tek bir platformda sağlam bir varlık oluşturmaktan daha iyisiniz!
#3: Her platformun güçlü yanlarını göz ardı etmek.
Her platform benzersizdir, bu nedenle sosyal medya stratejiniz kullandığınız platforma göre değişmelidir.
Sosyal medyada başarılı olmanın büyük bir kısmı, her platformun güçlü yanlarından yararlanmaktır. Genel olarak konuşursak, Instagram yüksek çözünürlüklü fotoğraflar, alıntılar ve hikayeler için çok uygundur. Öte yandan Twitter, haber değeri taşıyan içerik, trendler hakkında yorumlar ve resmi olmayan gönderiler için harikadır. Bir kanalda başarısız olabilen içerik, diğerinde iyi performans gösterebilir.
Belirli platformları araştırırken kendinize şu soruları sorun:
Bu platformdaki kullanıcı demografisi nedir?
Bu platform için gönderim süreleri, sıklığı ve içerik türü için en iyi uygulamalar nelerdir?
Bu platform tarafından sağlanan işlevler nelerdir?
Bu bilgiyi bilmek, markanızın stratejisini ve içeriğini her bir sosyal kanal için optimize etmenize yardımcı olacaktır.
Her zaman olduğu gibi, sosyal medya sürekli değişiyor ve platformlar düzenli güncellemelerden geçiyor. Bu değişiklikleri takip etmeye çalışın, böylece markanızın platform stratejisini gerektiği gibi değiştirebilirsiniz.
#4: İzlemeyi ve etkileşimde bulunmayı unutmak.
Sosyal medya iki yönlü bir caddedir! Sayfanız sadece markanız için bir ses tahtası olmamalıdır; diyaloglar kurmalı ve bir topluluk oluşturmalıdır. Profilinize günlük veya haftalık check-in ekleyerek başlayabilirsiniz. İnsanlar, yorumlara veya doğrudan mesajlara yanıt vermek için zaman ayıran markalara – olumlu ya da olumsuz – olumlu tepki veriyor.
Sosyal medyadaki katılım, profilinizin de ötesine geçmelidir. İlgili çevrimiçi sohbetlere katılarak potansiyel takipçiler ve diğer markalarla bağlantı kurun. Awario ve Brandwatch gibi sosyal dinleme araçları, hem alakalı konuşmaları hem de insanların markanız hakkında yaptığı belirli konuşmaları ölçmenize yardımcı olabilir. Bahsedilenleri, hashtag’leri, rakipleri ve daha fazlasını izlemek için bu araçları kullanabilirsiniz.
#5: Çok az (veya çok fazla) paylaşım yapmak.
Bu çok yaygın. Çok fazla marka ya çok seyrek yayın yapıyor ya da kitlesini içerikle boğuyor. Amaç, görülmekle çok fazla olmak arasındaki doğru dengeyi kurmaktır.
Doğru gönderi sıklığını bulmak için belirli platformlara yönelik en iyi uygulamaları inceleyin ve bunu bir kılavuz olarak kullanın. Gerçekte, her markanın en uygun gönderi sıklığı biraz farklı olacaktır ve bunda bir sorun yok. Hatırlanması gereken en önemli şeyler tutarlılık ve kalitedir.
İçeriğinizi önceden planlayarak bu hatayı önleyebilirsiniz. İçerik zamanlama araçları HootSuite ve HeyOrca yaygın olarak kullanılan kaynaklardır.
#6: Aşırı Pazarlama.
“Satmak, satmak, satmak” arzusunu anlıyoruz, ancak takipçilerinize aşırı pazarlama yapmanın onlarda ekşi bir tat bırakacağını unutmayın. Markanızı sürekli olarak tanıtmak yerine takipçilerinize değer sağlamaya odaklanın.
Değer, sohbetlere katılmaktan, faydalı bilgiler sağlamaktan veya takipçilerinizin duyulduğunu hissettikleri bir topluluk oluşturmaktan gelebilir. İlham veren, eğitici veya eğlenceli içerik, yalnızca markanızdan satın alma olasılığı daha yüksek olmayacak, aynı zamanda markanızı başkalarıyla paylaşma ve tavsiye etme olasılığı daha yüksek olan sadık bir takipçi kitlesi oluşturmanıza yardımcı olacaktır.
Bu yaygın hatalardan kaçınmayı ne kadar erken öğrenirseniz o kadar iyi! Sosyal medya aldatıcı görünse de, yapılması ve yapılmaması gerekenleri iyi bilmek sizi çoğu markanın, özellikle de sosyal medyada yeni olanların önüne geçirir.
Sonuç olarak, sosyal medya pazarlaması bir öğrenme sürecidir, bu nedenle bilgi aramaya devam edin, takipçilerinizi dinleyin ve hatalarınız olurken onlardan ders alın. Rotayı düzeltmek için asla geç değildir.
Related Posts
- Berk Aydoğan
- 26 Kasım 2021
Okuyucuların Dayanamayacağı Tıklanabilir Başlıklar Yazmak için 12 İpucu
Bir makale ancak başlığı kadar iyidir. CopyBlogger tarafından yapılan bir araştırmaya g ..